Diyabet, bilindik adıyla şeker hastalığı, vücudumuzda pankreas bezi beta hücrelerinin salgıladığı insülin hormonunun, mutlak veya göreceli
yokluğuna bağlı bir metabolik hastalıktır. İki tipi vardır; Tip 1 diyabette insülin yoktur ve tedavide yerine konulur. Nispeten genç yaşlarda ortaya çıkar ve genetik geçiş gözlenmez. Tip 2
diyabette ise anormal bir insülin sekresyonu ve vücuttaki hücrelerde insüline karşı bir direnç söz konusudur. İleri yaşlarda ortaya çıkar ve ailesel/genetik yatkınlık görülür.
İnsülin hormonu vücutta şekerin hücre içine alınıp kullanılmasını sağlayan çok önemli bir hormondur. Yaşamın devamı için şarttır. Mide ve on iki parmak bağırsağının arkasında yerleşen, pankreas bezi tarafından, yemek yemeğe başlandığında refleks olarak salgılanır.
Normal gebelikte pankreas bezinde beta hücreleri büyür ve insülin salgısı 2-3 kat artar. Giderek artan insülin zamanla dokularda duyarsızlaşmaya neden olur ve direnç gelişir. Gelişen direnç sebebiyle bazı gebelerde, vücut kan şekeri kontrolü bozulur ve bu bozukluk bir dereceden sonra gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet) olarak adlandırılır. Genellikle 20 . haftadan sonra görülür. Gestasyonel diyabet tanısı şeker yükleme testi (oral glukoz tolerans testi - OGTT) ile koyulur.
Tüm gebelerin diyabete meyli olması ve gebelik diyabetinin istenmeyen yan etkilerinin olması nedeniyle 24-28. haftalar arasında 50 gram şeker yüklemesi ile tarama yapılması önerilmektedir.
Aç karnına 50 gram glukozun suda eritilip içirilmesi ile yapılır. Sonrasında 1. saat kan şekerine bakılır, bu değer 140mg/dl altındaysa sorun yoktur. 140-200mg/dl arasındaysa riskli gruba girilmiştir. Bu noktada kesin tanı için OGTT gereklidir. Eğer 50gr'lık tarama testi 200gr/dl üzerindeyse ek teste gerek kalmadan gestasyonel diyabet tanısı konulur.
Ayırım gözetmeksizin yapılan bu taramanın yanısıra, riski yüksek kişilere yaklaşım farklıdır. Ailesinde diyabet , önceki gebelikte gestasyonel diyabet, idrarda glukoz tespiti, 4000gr dan büyük bebek doğurmuş olmak, hipertansiyon ,obezite gibi bazı riskleri taşıyan anne adayları yüksek riskli gruba girer ve 50 gr tarama testi yerine, tanı testi olan 3 saatlik OGTT'ye tabi tutulmalıdırlar.
Tanı testi olan OGTT ile 100gr şeker yükleme mutlaka 10 saatlik bir açlığın ardından başlatılır. Test sırasında hareketsiz kalınmalı ve bir şey yenilmemelidir. Açlık kan şekeri alındıktan sonra 100gr glukozlu su içirilir ve ardından 1, 2, 3. saatlerdeki değerlerine bakılır. Sınır değerler açlık için 105 ve diğerleri için sırasıyla 190, 165, 145mg/dl olmalıdır. İki veya daha fazla sonuç bu sınırların üzerindeyse gebelik şekeri tanısı konulur.
Gestasyonel diyabet tanısında diğer bir görüş ise tarama testi yapılmadan tüm gebelere 75gr glukoz yükleme ardından 2. saat kan şekeri ölçümü yapılmasıdır. Takip problemi olan hastalara pratik bir yaklaşım olarak uygulanabilir.
Bu testlerin anne ve bebek açısından "ispat edilmiş" herhangi
bir zararı yoktur. Testlerde kullanılan şeker miktarını örneklersek; 50 gr'lık tarama testinde alınan glukoz miktarı 1,5 kutu kola (12,5 küp şeker), 100gr'lık tanı testi ise 1 litrelik kolaya (25
küp şeker) denk miktardadır.
Gebelik şekeri anne ve bebek açısından birtakım riskler taşıdığı için tanı koyulduğunda takip ve tedavisi ihmal edilmemelidir. Annede enfeksiyona meyil, hipoglisemi, hiperglisemi, ilerlemiş diyabette böbrek ve göz hasarı gibi; bebekte ise makrozomi (iri bebek), abortus (düşük) ve erken doğum, konjenital anomali ve ani bebek kaybı gibi riskler söz konusudur. Bebekteki irilik zor doğuma neden olabilir. Doğum esnasında, başı çıktıktan sonra bebekteki irilik nedeniyle omuz takılabilir ve doğum eylemi uzar, bebek sıkıntıya girebilir, omuzu çıkarmak için yapılan manevralar sonucu kola giden sinirlerde hasar meydana gelebilir. Ayrıca gestasyonel diyabette "perinatal mortalite" yani anne karnında ki bebek ölüm riskinde artış saptanmıştır.
Gebelik öncesinde var olan ancak tanı veya tedavi almamış diyabette ise bebeklerde doğumsal kalp hastalığı ve iskelet bozuklukları görülebilir.
Gebelik şekeri tanısı konulan hastaya öncelikle sıkı diyet programı verilir. Diyete uyum gösteremez veya yeterli sonuç alınamazsa insülin tedavisi başlanır. Bu durumda, doğuma kadar annenin kan şekeri ve bebeğin iyilik durumu sıkı kontrol edilmelidir. Annenin açlık kan şekeri 105mg/dl, birinci saat tokluk şekeri ise 140mg/dl altında tutulması hedeflenmelidir.