Endometriozis

Endometriozis üreme çağındaki kadınları etkileyen bir hastalıktır. Hastalığı anlamak için kadınların anatomik ve fizyolojik özelliklerinden bahsetmek gerekir. Rahim iç duvarını örten tabakaya endometriyum denir. Bu tabaka her ay adetle birlikte dökülerek yenilenir. Dökülen hücreler kan ile dışarı atılır. Böylece endometriyum incelir ve yeni başlayan ayın yumurtası gelişirken salgılanan estrojen ile endometriyum tekrar kalınlaşır.

Endometriyum hücreleri vücutta başka yerde bulunmaz. Bulunması durumunda endometriozis denilen hastalığı oluşturur. Bu hastalığın en sık tuttuğu yer yumurtalıklardır. Bunun dışında rahim arkasındaki douglas boşluğunda, barsak yüzeylerinde, tüplerin civarında, rahim bağları ve idrar kesesi üzerinde yerleşebilir.


Rahim dışına yerleşmiş endometriyum hücreleri aynı rahim içindekiler gibi adet döngüsü boyunca çoğalır ve sonunda dökülür. Dökülme nedeniyle olan kanama vücut savunma sistemini devreye sokar ve bu odaklar sınırlandırılmaya çalışılır. Her adette bu döngü devam eder, sonuçta da çevre organlar arası yapışıklıklar meydana gelir. Over yüzeyindeyse, etrafı over dokusu ile çevrelenerek kist oluşturur. Endometrioma diye adlandırılan kistler halk arasında çikolata kisti olarak bilinmektedir. Her ay olan kanamanın pıhtılaşıp eskimesiyle oluşan özel görüntü nedeniyle bu isimle anılmaktadır.

 

Endometriozisin en sık belirtisi adet sancısı (dismenore), ilişkide ağrı (disparoni), kısırlık (infertilite) ve adet düzensizliğidir. Bazen ağrılı defakasyona da sebep olabilir. Bu belirtilerin en üzerinde durulanı kısırlıktır. Çünkü endometriyozisli bayanların %30-40'ında infertilite mevcuttur. İnfertilitenin esas sebebi tüpler ve çevresindeki yapışıklıklardır. Bunun yanında endometrioma kistlerinin yumurtalıkları işgal ederek over rezervini ve yumurtlamayı bozmasının da etkisi olduğu bilinmektedir.

 

Endometriyozisin ortaya çıkma nedeni (etyolojisi) kesin olarak bilinmemektedir. Adet kanındaki canlı endometriyotik hücrelerin tüplerden karın içine kaçması sonucunda hücrelerin diğer organların yüzeyine yapışarak yaşamlarını sürdürmesi en olası görülen etyolojidir. Ayrıca genetik yatkınlık üzerinde de durulmaktadır.

 

Kesin tanı belirtilerden şüphelenilerek laparoskopi veya laparotomi yapılmasıyla endometriyotik odakların görülmesiyle koyulur. Ayrıca ultrasonda endometriyoma kistlerinin özel ekojenite veren görüntüleri de tanıya yol gösterir.

 

Endometriozis oluşturduğu adet sancısının tedavisi için endometrioma yoksa veya 4 cm den küçükse ilaç tedavisi verilebilir. İlk başvurulan tedavi yöntemi doğum kontrol hapı (oral kontraseptif) kullanımıdır. Başarılı olmadığı durumlarda veya ok kullanımı kontrendike ise hastayı geçici menopoza sokan iğneler de kullanılabilir. Ayrıca endometriozise bağlı kasık ağrısının tedavisinde son zamanlarda ilaçlı spiral olarak adlandırdığımız Mirena® ve Dianogest 2mg (Visanne®) gibi yöntemlerden de başarılı sonuçlar almaktayız. Cerrahi tedavide ağrı için rahim ve yumurtalıklara ulaşan sinirlerin bloke edildiği "LUNA" ve "presakral nörektomi" olarak adlandırılan işlemler uygulanabilir.

 

Endometrioma tedavisine gelince, kist boyutu küçükse ve gebelik düşünülmüyorsa yine birinci tercih oral kontraseptiftir. Kist büyükse cerrahi olarak laparoskopi veya laparotomiyle çıkarılması gerekir. Hastalığın tekrar etme riskine karşı kist duvarının tamamen sıyrıldığından emin olunmalıdır.

 

İnfertilite tedavisi planlanıyorsa her hasta kendi içinde ayrıca değerlendirilir. Bu durumda mutlak bir tedavi yönteminden bahsedilemez. Örneğin yaşı genç tek taraflı 5 cm'lik endometriotik kisti olan bir bayanın spontan gebe kalabilmesi mümkün olduğundan, bir miktar vakit tanınmalıdır. Tüplerin açık olup olmadığına bakıldıktan sonra IUI (aşılama) düşünülebilir. Over rezervinin çok düştüğü kadın yaşının 40'a yaklaştığı durumlarda hastaya oyalanmadan IVF (tüp bebek) de önerilebilir. IUI veya IVF öncesi endometriomaların çıkarılmasıyla ilgili de kesin kanı yoktur. Çift taraflı büyük kistlerin kitle etkisiyle follikül gelişimini bozacağı düşünülüyorsa operasyona öncelik tanınmalıdır. Endometriozis tekrar eden bir hastalıktır. Özellikle cerrahi tedaviden sonra hasta, çocuk sahibi olmayı geciktirmemesi yönünde uyarılmalıdır.