Polikistik Over Sendromu

Polikistik over sendromu (PKOS - PCOS) yapılan ultrasonografide yumurtalıklarda periferik yerleşmiş çok sayıda kistik yapı görülmesi ve beraberinde bazı klinik belirtilerin bulunmasıyla seyreden bir durumdur. Yumurtalıklarda görülen bu 3-5 mm'lik kist gibi yapılar, aslında çevresel olarak dizilmiş yumurta hücreleridir.


PKOS genelde genç kızlıkta ortaya çıkar, 35 yaş altı kadınları etkiler. Ultrasonografik görüntünün yanında yumurtlama olmamasından (anovulasyon) kaynaklanan adet gecikmeleri (oligomenore), tüm vücutta erkek tipi tüylenme (hirsutizm), sivilcelerde artış (akne), kilo artışı (obezite), kısırlık (infertilite) gibi klinik belirtilerin bir veya birkaçı vardır.

Neden geliştiği konusunda net bir bilgi yoktur. Genetik yatkınlık suçlanmaktadır. Ayrıca genetik yatkınlığı olan bireylerde sonradan aşırı kilo artışı da gizli kalan hastalığı ortaya çıkarabilir. Buna rağmen normal kiloda veya zayıf PKOS hastalarına da rastlamaktayız.


Kandaki birtakım hormon düzeylerinde tanı koymaya yardımcı bozulmalar saptanabilir, ancak şart değildir. Beyindeki hipofiz bezinden salgılanan yumurtlamayı düzenleyici LH ve FSH hormonlarının dengesi LH lehine bozulmuştur. Bunun sonucu olarak yumurtalık hormonları bozulur. Estrojen yükselir, yumurtlama gerçekleşmez ve progesteron salgılanamaz. Bu durum kendini adette gecikme ve adet olamamaya bağlı rahimde kalınlaşma, uzun yılların sonunda rahim içi (endometriyum) kanserinde artış ile gösterebilir. Ayrıca erkeklik hormonu (testesteron) ve böbreküstü bezinde üretilen DHEAS da artmış olarak saptanabilir. Yapılan özel testlerle insülin direncinde artış da ortaya konulabilir. Yumurtlama problemi nedeniyle infertiliteyle de karşılaşılabilir. Bununla beraber çoğu PKOS hastası yılda birkaç kez de olsa yumurtlayabildiği için gebe kalmaları imkansız değildir.


Adet gecikmesi ve tüylenmenin birlikte olması, en klasik tanı koydurucu kliniktir. Diğer durumların tek başına varlığı ek tetkiklerle desteklenmeyi gerektirebilir.


Uzun vadede PKOS'lu bayanlarda Tip2 diyabet, yüksek tansiyon, lipid metabolizma bozuklukları, koroner kalp rahatsızlıkları, inme, tekrarlayan düşükler, endometriyum kanseri gibi risklerde artış beklenmektedir. Bunun önüne geçebilmenin en önemli yolu kilo kontrolü ve yaşam şeklinin düzenlenmesidir.


Tedavi, çocuk istemine göre değişmektedir. Gebelik arzusu olan kadınlarda yumurtlamayı artırıcı tedaviler ve beraberinde kilo verilmesi önerilir. İlaçlarla yumurtlama sağlanamadığı takdirde "Ovarian Drilling" uygulanabilir. Hastalık genetik temelli olduğu için herhangi bir yöntemle tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Ancak uzun dönem komplikasyonlarının önlenebilmesi için hastanın düzenli adet görmesi sağlanmalıdır. Bunun için çocuk istemi olmayan bayanlarda en uygun yöntem, doğum kontrol hapı (oral kontraseptif-OK) kullanımıdır. Oral kontraseptiflerle hem hirsutismusun önüne geçilir, hem de adet düzenlemesi sağlanır. Tüylenmeyi ortadan kaldırıcı etkisi olan başka ilaçlar da vardır, ancak yan etkileri itibarıyla dikkatli tercih edilmelidir. Tüylenme için epilasyon yöntemleri de faydalı olacaktır. Ayrıca doğum kontrol hapının kontrendike olduğu durumlarda siklik progesteron preparatları ile de adetler düzenlenebilir.